• ar
• cs
• el
• en
• es
• fa
• fr
• it
• ja
• nl
• pt
• ro
• ru
• si
• sq
• ta
• tl
• tr
• uk
• zh_cn

Geçtiğimiz on yıllar boyunca dünya çok hızlı bir şekilde değişti ve değişmeye devam ediyor. Kısa zaman önce, eğer dünyanın başka bir tarafındaki bir arkadaşınızla iletişim kurmak isteseydiniz bir mektup gönderirdiniz ve ona ulaşması haftalar sürerdi!

Ama şimdi farklı. Dünyanın dört bir yanından insanlar kolayca bağlantı kurabiliyor. Gününüze Ekvatordan bir muz yiyerek başlayabilir, dünyanın diğer ucundaki arkadaşınızla konuşarak gününüzü bitirebilirsiniz: Eğer Avrupa’da yaşıyorsanız, arkadaşınız da Avustralya’dan olabilir! Bu hayatımızdaki harika bir değişim: daha fazla bilgi, daha fazla iletişim ve dünya çapında daha fazla alışveriş. Buna ‘birbirine bağlı olma’ diyoruz.

Karşılıklı olarak birbirimize bağlı olduğumuz için, küresel problemleri çözmek daha zor oluyor. Bütün dünya birbirine tabii olduğu için, eğer dünyanın bir bölümü kaynakların (yiyecek, araçlar için yakıt vb.) çoğunu kullanırsa, dünyanın diğer bölgelerine yeterince kalmaz. Yoksulluk ve eşitsizlikler sadece yereldeki sorunlar değildir. Aynı zamanda dünya çapındaki sorunlardır ve hep birlikte iş birliği ile çözülmelidir. 

Şu anda dünyanın en zengin ülkelerinde 30 milyon çocuk fakirlik içinde büyümektedir. Ebeveynlerinin yiyecek, giysi, barınma, oyuncak ve okul malzemeleri için yeterli parası olmayabilir!

Hey, bu hiç de adil değil! Bu durumu değiştirmeliyiz! Aşırı yoksulluk ve eşitsizlik durumlarını değiştirmek için yeni eylemler gerekir. Hepimiz günlük hayatlarımızı farklı farklı yaşamaktayız. Yoksulluk ve eşitsizlik karşısında onuru ve eşitliği seçmeliyiz.

Toplumlar, aileler ve çocuklar için dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için bazı insanlar çoktan çalışmaya başladı! 193 farklı ülkeden dünya liderlerini bir araya getiren ve uluslararası bir kuruluş olan Birleşmiş Milletler, 2030 yılına kadar  daha iyi bir dünya için 17 hedefte karar kıldı.

10 numaralı hedef özellikle eşitsizlikleri azaltmaya odaklanıyor ve dünya üzerindeki herkesin onurlu bir yaşam hakkı olduğunu vurguluyor. Bu bir insan hakkıdır, yani bütün herkes bu hakka sahiptir. Bu haklar 500’den fazla dile çevrilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nde belirtilmiştir. 1948 yılında, 48 ülkenin evet oyu verdiği uluslararası bir kanundur. Bugünlerde, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin ilkeleri 90’dan fazla ülkenin kanunlarında mevcuttur. 

Şimdi, herkes için daha iyi bir gelecek adına, hükümetler, okullar ve halklar olarak birlikte çalışmalıyız. Hepimiz 2030 yılına kadar Küresel Hedefleri gerçekleştirebilmek için katkıda bulunabiliriz.

Peki ama, çocuklar ve okullar ne yapabilir? Okullar daha iyi ve daha adil bir dünyaya kavuşmak için şunları yapabilir: 

Adım 1. Yoksulluk ve eşitsizliklerin sebeplerini öğrenmeye başlamak.

Adım 2.   Okuldaki ve çevredeki sorunları tespit etmek ve onları çözmek için birlikte çalışmak. Örneğin, okulun bulunduğu bölgedeki yoksulluk ile ilgili bir sınıf münazarası düzenleyebilirsiniz.

Adım 3. Fikirlerinizi sizden farklı kişilerle paylaşmak. Mesela başka yerlerde yaşayan insanlar veya başka yaştaki insanlarla. Diğerleri ile etkileşime girince, farklı fikirlere değer vermeyi öğrenirsiniz.

Adım 4. Harekete geçmek ve okuldaki ve çevre mahalledeki adaletsizlikleri değiştirmeye başlamak! Okulu daha sıcak ve kucak açıcı bir ortam yapabilmek için yeni gelen öğrencilerin ana dilinde tabelalar koymak gibi yöntemler önebilirsiniz .

Herkes daha iyi bir adaletin, eşitliğin ve  herkes için insan haklarının olduğu bir dünya yaratmak için katkıda bulunabilir.